Herkese selamlar,
Adını John Berger’dan esinle PostaPoetika Yetimler İttifakı dediğimiz grup geçen hafta çok sağlam başladı. Bir Whatsapp grubu bile yaptık, inanılır gibi değil, çünkü aslında çoğu katılımcı benim gibi whatsapp gruplarından hoşlanmıyor. Grup şimdilik çok cool gidiyor, katılmak isteyenler için link şurada:
illustrasyon: Birsu Çeltek, www.birsuceltek.com
Yetimler İttifakı özetle şöyle:
- Her ayın ilk pazarı buluşuyoruz.
- “Anlamak/Anlamlandırmak” üzerinden devam edecek ve aslında bu ittifakı birlikte şekillendireceğiz.
(Mart ayındaki tanışma buluşmasında “Sizi geceleri uykusuz bırakan ne?” soruma cevaben bir kişi “Ben anlamıyorum, ilişkileri ve kendimi” dedi ve evet epey dertli olduğum(uz) “anlamak” kavramından başladık.)
- Yetişkin Eğitimi kayıtlarını paylaşmaya, onlardan da feyz almaya devam edeceğiz.
(Buluşmalarda PostaPoetika abonelerine açtığımız Yetişkin Eğitimi kayıtlarının üzerinden tekrar geçmeyeceğim ama kayıtlarla ilgili sorularınız varsa tabii ki cevaplayacağım.)
- Yani serbestlik ve yapısallık, bir arada, olması gerektiği gibi çünkü aslında dualite diye bir şey yok.
Nisan Buluşması Materyalleri:
Nisan ayı materyalleri Stephen Jenkinson’dan bir soru (1), İrlandalı Psikolog başlıklı yazı (2) ve Yetişkin Eğitimi Stüdyo #1 kaydı (3). Hepsi aşağıda.
Stephen Jenkinson epey bir zaman önce anlamsızlık kara deliği beni esir almışken kalkıp çoluk çocuk -ve onlara bakması için annemle- gittiğim çiftliğinde, dünyanın öbür ucunda, şöyle demişti:
“Buradan nasıl çıkarız yerine buraya nasıl geldik.” / “How did we get here instead of how we get out of here.”
Jenkinson, S. 2019. Orphan Wisdom Apprenticeship Programme. 1 Ağustos, Town Hall, Ontario, Kanada.
İrlandalı Psikolog
Bir keresinde yavaş yavaş ve acı içinde ölmek üzere olan ve bu süreçte yetişkin çocuklarına büyük ıstırap çektiren yaşlı bir avukatı görmem istenmişti. Endişelerinin büyük kısmının hukuki -kime ne miras kalacak, evine ne olacak ve benzerleri- olduğu ortaya çıktı ve avukat hukuka yatkınlığımın olmadığını görünce ziyaretim için teşekkür edip bana kapıyı gösterdi. On ay sonra çocuklarından biri, babaları nihayet ölmek üzere olduğundan, onlarla konuşmaya gelmemi istedi. Dört kişiydiler ve her birinin profesyonel bir eğitimi ve eğilimi vardı. Yaklaşık bir saat kadar, şu anda yan odadaki ölümü pek yakın olan babalarının, onlara karşı nasıl bir baba olduğuna dair düşünceleri ne olursa olsun, iyi ölmesine yardımcı olmalarına rehberlik ettikten sonra vedalaşıp kapıya yöneldim. Ayakkabılarımı giyerken psikolog olan en küçük oğlu benimle kapının önünde özel bir şey konuşmak istediğini söyledi. Dışarı çıkınca bana psikolojik yaşam hakkındaki bütün eğitiminin eve ölüm geldiğinden beri kendisi ve kardeşleri için neredeyse değersiz olduğunu fark ederek dehşete düştüğünü söyledi. Sonra uzun süredir faal bir Budist olarak meditasyon yapmak ve kendini arındırmak için gidebileceği bir yer bilip bilmediğimi sordu.
“Adın O’Flynn, değil mi?” diye yanıtladım. Başıyla onayladı. “Yaklaşık yüz elli yıl önce, sessiz bir kalabalık içinde Cork rıhtımındaki bir taş iskelede dikilen, o günün değerlerine göre yaşlı sayılacak bir kadın vardı. Herhalde gün batımına yakındı ve karaya doğru esen meltem yüzünden hava serindi, kadın ev yapımı elbisesi ve ceketiyle orada durmuş, en iyi eşarbını kaçınılmaz kederin bayrağı gibi bir o yana bir bu yana sallıyordu, ne hızlı ne de yavaş, ritmik bir veda. Gıcırdayan mavnanın kıç güvertesinde yaklaşık yüz kişilik bir kalabalık vardı, hepsi gidiyor, Tanrı bilir nereye doğru denize açılıyordu, aralarında on dokuz yaşındaki bir oğlan kalabalığın içinden, en küçüğüne son kez veda etmek için el sallayan yaşlı annesini seçmeye çalışıyordu. Açlık ve geri kalan şeyler yüzünden bu ülkenin henüz bir ülke olmadığı zamanlarda buraya doğru yola çıkan o on dokuz yaşındaki oğlan, senin büyük-büyük-büyükbaban. En küçük çocuğunu capcanlı olmasına rağmen sonsuza dek kaybeden o yaşlı kadın da senin büyük-büyük-büyük-büyükannen. Yukarıda ölmekte olan o yaşlı adamsa onların oğlu, senin baban. Ve sen hepsinin oğlusun. İşte sana meditasyon. Arka bahçeye çık ve o kadının o akşam orada, Cork rıhtımında çıkardığı sesi çıkar. İçeride tekrarlanan şey bu. Hayatının serinleyen akşamında sefere çıkan onların oğulları, senin baban için o sesi çıkar. O vedayı onun için ve onlar için et.
Jenkinson, S. (2021) Bilge Öl. Kutlu Atay, B. Varlık Yayınları.
Yetişkin Eğitimi Stüdyo #1 video kaydı:
Keep reading with a 7-day free trial
Subscribe to PostaPoetika to keep reading this post and get 7 days of free access to the full post archives.