Merhaba, ben Hititçe, daha önce tanışmıştık, tam da şurada:
Size bende, yani Hititçede çözebildikleri ilk cümleden işte o ilk karşılaşmamızda bahsetmiştim.
“Şimdi (sen) ekmek yiyecek (ve) su içeceksin”.
Şimdi kaldığım yerden devam ediyorum:
Knudtzon
Bu konuda ilk adımı atan Norveçli bir dil bilimciydi.
J. A. Knudtzon (1854-1917):
Knudtzon, 1902’de benim Hint-Avrupa ailesine ait olduğumu iddia etmişti. Ama delillerin azlığı ve o tarihlerde her yerde bir Germen atalar arayan romantiklerin çoğalması nedeniyle Knudtzon’un iddiaları ciddiye alınmamıştı. Peki Knudtzon hangi delillere dayanarak benim Hint-Avrupa diller ailesine ait olduğumu iddia edebilmişti? Çok basitçe anlatayım. Knudtzon, o vakitlerde Batı Anadolu’da hüküm süren Arzawa Kralı’ndan Mısır Firavunu’na yazılmış bir iyi dilek mektubunu incelemişti. Mektupta tıpkı günümüzdeki hal hatır sormalar gibi özetle “Benim karılarım, çocuklarım, asillerim, askerlerim, savaş arabası sürücülerim, topraklarımdaki herkesin durumu iyi” denilip, “senin karıların, çocukların, askerlerin vb nasıllar iyiler mi?” diye sorulmaktaydı. Arzawa Kralı kendine ait olanlar sayarken –mi aitlik ekini karşı tarafınkileri sayarken ise –ti aitlik ekini kullanmaktaydı:
Benim eşlerim (DAMmeş-mi), çocuklarım (DUMUmeş-mi), halkım/sürüm (LUmeş-mi), askerlerim (ERINmeş-mi) iyiler.
Senin eşlerin (DAMmeş-ti), çocukların (DUMUmeş-ti), halkın/sürün (LUmeş-ti), askerlerin (ERINmeş-ti) de iyiler mi?
Keep reading with a 7-day free trial
Subscribe to PostaPoetika to keep reading this post and get 7 days of free access to the full post archives.